Yorucu olan başka bir sahne performansından sonra löttibaz, kuklaları aracılığıyla seyircisini selamladı. Alkışlar eşliğinde uğurlandığı sahneden ayrılır ayrılmaz sergilediği enerjik personasını bir kenara atıp sıradan, bitkin, kambur benliğine geri dönüverdi. Çıkışta tiyatro salonunun direktörlerine merhabalarını iletip kısaca gözüktü. İçine kuklalarını sığdırdığı yıpranmış kahverengi deri bavulunu bisikletinin arkasına bağladıktan sonra bisikletin atlayıp evin yolunu tuttu. Sürdü, sürdü ve sürdü... Apartmanının kapısına vardığında hava çoktan kararmış, sokak lambaları yanmıştı. Bina koridorlarının loş ışıklarıyla dairesinin bulunduğu kata tırmanmaya başladı. Çıktı, çıktı ve çıktı... Anahtarı çevirip dairesine adımını atar atmaz, kukla bavulunu omzundan aşağı atıp kafasındaki kasketi bir kenara bıraktı. Bugün onun için fazlasıyla yorucu bir gün olmuş, tüm gün boyunca ardı ardına sahne gösterileri yapmıştı. Lavaboya gidip yüzündeki soytarı makyajından da kurtulduktan sonra kendini yat...
Kayıp Sayfacıklar
Merhabalar ben Yusove. Burası genel olarak yazılarımı paylaştığım sanal bir not defteri.